ABD Uzayda Silahlanma Hamlesi Başlatıyor
Amerika Birleşik Devletleri Savunma Bakanlığı yakın zamanda duyurduğu bir programla, “yıldız savaşları gerçek mi oluyor?” sorusunun kafalarımızda belirmesine neden oldu. Trump yönetimi, NASA’ya verilen fonların yönünü değiştirerek, uzay araştırmalarının yanında uzayda silahlanma projesini başlatıyor. Bu durumda NASA sivil bir kurum olmaktan büyük ihtimalle çıkacak gibi görünüyor. Pekiyi uzayda silahlanmaya neden gerek duyuldu? Uzaylılarla temas sağlandı mı?
Uzaylı İddiaları
Kimi çevreler açıklamayı heyecanla karşılayıp, uzaylılarla temas sağlandığı için bu kararın alındığını düşünüyor olsa da, gerçek aslında çok farklı. Amerika, Sovyetlerin dağılması ile birlikte 2000’li yılların ortasında kadar, yaklaşık 20 yıl boyunca uzayın tek hakimi olarak istediği her şeyi yapabilmişti. Pek çok savunma mekanizmasını da bu faaliyetlere adapte etmişti. Tabii Rusya’nın toparlanması ve Çin’in uzay programına hız vermesi Amerika’nın mutlak hakimiyetine zarar vermeye başladı. Uzaydaki kıta sahanlığı meselesi henüz konuşulmaya dahi başlamadan, Amerika hak iddiasını dile getirdi bile. Bu durumda diğer ülkelerin bir taraf olması ve yörüngenin nasıl kullanılacağının kurallara bağlanması zorunluluk haline geldi. Tabii Rusların son yıllarda geliştirdiği uydu yok edici araçları, silahlı uzay araçları ve benzeri tehditleri de Amerika tarafından ciddiye alındı ve uzay programının yanına hava kuvvetlerinin dahil olacağı bir sistem daha kurulması kararlaştırıldı.
Yani, uzayda silahlanma çabalarının aslında uzaylılarla bir ilgisi yok. Zaten mevcut teknolojiler ile bizim tespit edemediğimiz bir medeniyetin bize ulaşması durumunda onlarla savaşabilme olasılığımız da yok.
Uzayda Silahlanma Nereye Varacak?
Amerika Birleşik Devletleri henüz program hakkında detaylı bilgi vermiyor. Ancak öncelikle uyduların güvenliğinin sağlanması için bazı araçların geliştirileceği söylentiler arasında. Tabii buna nende olarak Rusların yakın zamanda yaptığı açıklama etkili olmuş gibi görünüyor. Rusya ve Çin Amerikan uydularını istemiyor ve yörüngede mutlak hakimiyetin Amerika’nın elinde olmasını kabul etmiyor. Fakat ortada bir sorun var ki, bu iki devlet dışında neredeyse tüm ülkeler Amerika’nın hakimiyetinden herhangi bir rahatsızlık duymuyor zira neredeyse tüm ülkelerin uzay programları Amerika’ya bağlı olarak işliyor. Bu durumda ortaya bir savaş çıkma olasılığı zayıf görünürken, Rusya ve Çin’in tavırlarının bir balans özelliği taşıyor olması da olumlu karşılanıyor.