KORAL, ASELSAN tarafından tamamen milli olarak tasarlanmış ve üretilmiş elektronik harp sistemidir. Bu sistem; askeri taktik araçlara entegre edilebilen ve geniş frekans bandında çalışan Elektronik Taarruz Sistemi ve Elektronik Destek Sistemi’nden oluşmaktadır.
Sistemde yer alan elektronik destek sistemi; radar yayınlarını tespit, yön bulma ve teşhis fonksiyonlarını yerine getirmektedir. Bunun yanında Elektronik Taarruz Sistemi ise; hedef radarlarının karşılaştırılmasını, aldatılmasını ve en önemlisi iş yapamaz hale getirilmesini sağlamaktadır. Tüm bu özelliklerine bakıldığında sistem, hedef ülkelerin hava savunma sistemlerinde ciddi bir zafiyet oluşturacak kabiliyettedir.
KORAL sistem birimlerinde kullanılan elektronik taramalı birimler sayesinde aynı anda pek çok hedefe etkin bir şekilde taarruz gerçekleştirilebiliyor. Bu teknoloji, dünyada henüz çok ülkede bulunmamaktadır. Bu husus ülkemizin elektronik harp sektöründe geldiği noktayı görebilmek açısından oldukça önemlidir.
KORAL, Kabul Muayeneleri Sırasında Birçok Testten Geçti
Sistem kabul muayeneleri sırasında pek çok testten geçirilmiştir. Bu testler sırasında gösterdiği başarı sayesinde hepsini tamamlamış ve performansını kanıtlamıştır. Ülkemizin savunmasında oldukça önemli bir görev üstlenen KORAL’ın geliştirilme aşamasında ASELSAN ile birlikte yaklaşık olarak 50’ye yakın yüklenici çalışmıştır. Bu firmalar pek çok KOBİ’lerden oluşmaktaydı. KOBİ’ler, projenin başından sistemin üretilme aşamasının sonuna kadar sürekli görev almışlardır.
Göreve başlaması ile ABD’li ve Rus uzmanları şaşkına çeviren sistem, bu uzmanlar tarafından son derece tehlikeli olarak nitelendirilmiştir. Çünkü bu sistem, “geniş frekans yön kapsama” kabiliyeti sayesinde geniş bir alanı kontrol altına alabiliyor. Bunun yanında uçak, helikopter ve tank gibi savaş unsurlarını aynı anda köreltebilir özelliğe sahiptir. Ayrıca füzeleri havada imha edebilmesi sayesinde güvenlik güçlerimiz açısından büyük avantaj sağlıyor.
KORAL Sistemi, istendiği takdirde yönünü değiştirebiliyor. Bu özelliği ile farklı hedefleri de patlatabiliyor. Bazı ülkeler tarafından büyük tehlike olarak algılanan bu sistem, bunların yanında savaş uçaklarının yön bulma yeteneğini tamamen ortadan kaldırabiliyor. Sistemde 2013 yılından bu yana yoğun sistem doğrulama çalışmaları yapılmaktadır. Modern ve karmaşık radar sistemlerine yapılan tüm elektronik taarruz testlerinden olumlu sonuç alınması ise bu sisteme olan güvenin daha da artmasını sağlamıştır.